10Agile proje yönetimi yani “Çevik Proje Yönetimi” son yıllarda proje yönetim metodojileri arasında öne çıkmasının yanısıra uygularken ki avantajları ile dikkat çekmekte. Çevik Proje Yönetimi anlayışı , klasik proje yönetiminde çıkan bazı darboğazlara çözüm üretmek amacı ile ortaya çıkmıştır. Bunu yaparkende konvansiyonel proje yönetim yaklaşımlarından oldukça farklı bir teknik uygulanmakta. Elbette aynı şekilde iş yaparak farklı bir sonuca ulaşılması beklenemez. Öyleyse Çevik Proje Yönetiminde farklı ne yapılıyor?
Çevik Proje Yönetimi projeyi aşamalı olarak geliştirmeyi öngörerek, bu aşamlar sırasında mümkün oldukça esnek davranmaya imkan tanıyan ve kullanıcılarla iletişim halinde olunmasını öneren bir projeyönetim metodudur. Özellikle çok kapsamlı olmayan(bu benim düşüncem eminim buna karşı olanlar da olacaktır) ya da içerisinde belirsizlik olan projelerde başarılı sonuçlar doğurmakta. Proje sonunda kullanılacak bir ürün ortaya çıkan projelerde (örn. yazılım ) kullanılır. Agile Project Management genel bir yaklaşım ve hareket alanı olarak çeviklik getirildiğini aklınızdan çıkmasın. Bu yaklaşım içerisinde bir çok framework kullanılmakta ancak bunlarınen çok kullanılanları ise Scrum ve XP(Extreme Programming)’dir.
Agile Proje Yönetimini daha iyi anlatabilmek için Scrum metodu üzerinden sürecin nasıl işlediğini anlatmaya çalışacağım. İlk önce müşteriye yani ürün sahibine (Product Owner), istediği ürün gereksinimlerinin neler olduğu sorulur ve bu ihtiyaçlar çıkartılır(Product Backlog). Product backlog içerisinde maddeler en önemliden az önemliye doğru sırlanması istenir. Belirli bir periyot içerisinde (1 hafta, 1 ay,2 ay vs.) içerisinde(bu periyoda Sprint denir) belirtilen gereksinimleri karşılayan tam olarak çalışan( burası önemli, teslim edilen ürün tam olarak çalışması gerekli) bir portatip müşteriye teslim edilir. Müşteri teslim edilen ürünü aldıktan ürünü inceler test eder daha sonra tekrar ihtiyaçlarını belirler ve yine bunları en önemliden az önemliye doğru sıralar. Bu süreç ürün kapsam olarak müşterinin temel ihtiyaçlarını karşılar hale gelene kadar ( incremental ) devam eder. Bu işlerin sorumlusu olarak Scrum Master(Proje Yöneticisi) görev başındadır. Yapılan geliştirmelerin periyot olarak yapılan sprintlerin yanında günlük olarak o gün ne yapılacağı ve bir önceki gün ne yapıldığı sorularına cevap arayan günlük sprintlerden oluşmaktadır. Bu toplantılar genellikle ayakta ve 15-20 dklık periyotlarda yapılır. Projedeki sorunlardan söz edilmez sadece ne yapıldı ve ne yapılacak konusu konuşulur. Tüm bu akış sayesinde müşterinin hiç kullanmayacağı fonksiyonoliteleri yapmak için harcanan maliyet azalırken sürekli müşteri geri dönüşlerini alarak ürünün kalitesinede(benim için kalite tarifi üründen beklentileri karşılmasıdır) etki eder.
Agile yaklaşımı oluşturulurken agile manifesto kurucuları tarafından öngörülmüştür. Bu manifestoya göre
- Bireyler ve arasındaki etkileşim, kullanılan süreç ve araçlardan daha önemlidir
- Portatip ürün, anlaşılır dökümantasyondan daha önemlidir
- Müşteri ile ilişki, müşteri sözleşmesinde yazanlardan daha önemlidir
- Değişime adapte olmak, yapılan plana ne olursa olsun bağlı olmakdtan daha önemlidir
Elbette bu süreci özellikle kurumsal şirketlerde oturtmak çok kolay gözükmüyor. Belki de Agile Project Management konusunun en zayıf olduğu noktadır. Çevik proje yönetiminde hiyerarşi kavramının olmaması ve dökümantasyon konusundaki yaklaşımı taşları yerinden oynatan bir yaklaşım. Tekrar hatırlamak lazım ki aynı şeyi yaparakta farklı sonuçlara ulaşmak imkansızdır.
Kaynak :http://www.mehmettargun.com/
Etiketlendi:Agile, Çevik, Extreme Programming, incremental, Product Backlog, Product Owner, Proje Yönetimi, Scrum, Scrum Master, Sprint, XP
Yorum bırakın